top of page

Yanlış yerdekiler

Yazı yayınlanma tarihi: Temmuz 2016 (www.themahmut.com)

Atina'nın en sevdiğim müzelerinden Benaki Müzesi, bu sene, 2016 Atina Fotoğraf Festivali'ne ev sahipliği yapıyor. Ana teması [mis/dis]placed olarak belirlenen festivale 35 ülkeden 85 sanatçı katılıyor. "Yanlış yerde olan, yerinden uzaklaştırılan, yeri değiştirilen" anlamına gelen bu ismin ne kadar da isabetli bir seçim olduğunu , 85 farklı sanatçının çalışmalarına baktığımız zaman anlamamak imkansız. Son yıllarda ekonomik kriz üstüne bir de Avrupa'nın ikiyüzlü göçmen politikasının sonuçlarından olumsuz bir şekilde etkilenen Yunanistan'ın en büyük şehrinde ve başkentinde gerçekleşen bu festivale daha uygun bir tema seçilemezdi. Geçen hafta ziyaret edebildiğim Benaki Müzesi'nde,  en çok etkilendiğim fotoğrafçıları ve çalışmalarını burada paylaşmak istedim. Yolunuz 31 Temmuz'a kadar Atina'ya düşerse mutlaka sizin de görmenizi öneririm.

Laurence Rasti - There are no homosexuals in Iran


Iran eski devlet başkanı Mahmud Ahmedinejad'ın, 2007 senesinde Columbia Universitesi'nde yaptığı konuşmada ağzından çıkan bu acıklı cümleden başlığını alan çalışma İsviçreli sanatçı Laurence Rasti'ye ait. Eşcinselliğin ölüm cezasıyla ödüllendirildiği ülkelerinden kaçan ve insanca yaşamak için Batı Avrupa ülkelerine gitme çabasında olan ancak Türkiye'de, Denizli'de tutsak kalmış eşcinsel İranlılar, çalışmanın başrolünde.

Sofie Amalie Klougart - Reaching Europe


Yeni ve başka bir hayat düşleyerek Libya'dan yola çıkan mültecilerin, İtalya'nın Pozzallo kasabasındaki barınaklarda tutsak kaldığı günleri görüntüleyen Danimarkalı sanatçı Sofie Amalie Klougart'ın fotoğrafları, festivalin en etkileyici çalışmalarından. Maksimum üç gün kalacaklarını düşündükleri barınaklarda, sistem hatası sonucu iki haftaya yakın kalmak zorunda olan, kocaman bir alanda, banyo ve tuvalet ihtiyaçlarını gidermeleri dışında tek bir özel alanları bulunmayan göçmenlerin çaresiz, temkinli, donuk bakışlarına saplanıp kalıyorsunuz.


Laurent Kronental - Souvenir d'un Futur


Paris'in banliyölerinde 50'ler ve 80'ler arası, özellikle göçmenler ve genç orta sınıf çiftler için yapılmış dev yerleşim birimlerinde oturan, günümüz emeklilerinin fotoğrafları, festivalin temasına daha fazla uyamazdı sanırım. Paris'in bilinmeyen yüzünü, hedeflenen projenin sosyolojik açıdan tamamen başka bir şekilde sonuçlanmasından kaynaklanan tedirginliği ve kişisel olarak hayranı olduğum brutal mimarinin örneklerini hayranlıkla izliyoruz.

Klaus Pichler - Golden days before they end


Müdavimleri dışında kimsenin girmeye cesaret edemediği bu gerçek dışı, başka bi zamandan kalma görünen Viyana barlarından birine konuk oluyoruz Klaus Pichler'in fotoğrafları sayesinde. Toplumun benimsemekte pek istekli olmadığı, sokakta bize bir şey sorsalar yanlarında durmaya ya da cevap vermeye bile tereddüt edeceğimiz insanlar, binlercemizin önünden geçtiği ancak içeri girmeyeceği bu mekanlarda ortak bir hayatı paylaşıyorlar.

Andrea Gjestvang - Return


Beni çok etkileyen bu çalışmanın yaratıcısı Norveçli sanatçı Andrea Gjestvang. Norveç'e iltica başvurusunda bulunan ailelerin çocukları, yıllar süren iltica başvurusu olumsuz sonuçlanınca ülkelerine dönmek zorunda kalmışlar. Şüphesiz bu yıllar içinde okula gittikleri, arkadaş edindikleri, dilini konuştukları, oralı olmaya çalıştıkları ülkeden ayrılmak hiç de kolay olmamış. Bütün fotoğraflarda, yeni (ya da aslında oralı oldukları) ülkelerinde ne yapacağını bilmeyen, belirsiz, tedirgin halleri görülüyor. Fotoğrafçı, aynı zamanda, Norveç'ten ayrılmak zorunda çocukların geride bıraktığı arkadaşlarını ve onların hüznünü de görüntülemiş.

Not: Yazının bütün görselleri, festivalin resmi web sitesi www.photofestival.gr adresinden alınmıştır.

4 views

Naxos

bottom of page