Yazı yayınlanma tarihi: Haziran 2017 (www.themahmut.com)
Tarkan geri döndü! Yeşil gözlerine, gülüşüne kıyamadığımız, küçük botoks darbelerini görmezden geldiğimiz, her yaz maaşımızın yarısını konserlerine döktüğümüz starımız 15 Haziran Perşembe günü “10” isimli albümünü piyasaya çıkardı. Tarkan’a neredeyse herkesin zaafı var bunun farkındayız, annem bile “Ne kadar aydınlık yüzü var bu çocuğun.” diyor ekranda her gördüğünde. “Çocuk dediğin 45 yaşına geldi anne.” diyemiyorum çünkü Tarkan’a laf edilmez. Aydınlık yüz, yeşil gözler. Bizi çok pis tavladın Tarko. Çişin geldi, yine de bağrımıza bastık Tarko.
Türkiye’nin en suskun ama en ünlü insanı o. Herhangi bir yerde gülümsemediği bir kare yok, basın karşısına çıktığında tırrık iki cümle kurup sadece gülümsüyor; “Arkadaşlar çalışıyoruz işte.” diyor, ibiş muhabirlerden biri mesela “Tarkan Bey Sezen Aksu ile küs olduğunuz doğru mu?” diye soruyor, “Çocuklar uluorta konuşulmaz böyle şeyler.” diyor. O sabit gülümseme. İçinden acaba o yüzüne 89 kere flaş patlatan insanları boğmak geliyor mu? Geliyordur.
Benim Tarkan’la bir derdim yok, birçok şarkısını gerçekten çok seviyorum, birçok şarkısını asla dinlemiyorum, onu düşününce kendimden geçip çığlık atmıyorum ama gurbetçi zamanlarımda her çok sarhoş olduğum partide “Durun size bi Tarkan çalıjaaam!” dediğimi de inkar edemem şimdi. Fotoğraf skandalı (gençler bilmez, Türkiye bir ara çok marjinal bir ülkeydi) sonrası tam gaz toparlaması, o toparlama sonrasında dürüst olmak gerekirse biraz da sıkıcı bir insan olmasından sıkıldığımı söylemek isterim. Yine de gençken PETA için cesur pozlar vermiş, bir ara seks sembolü olduğu için sarı slip mayo ile duş alırken fotoğrafları çekilmiş, Aktüel dergisinde Sinan Çetin’in çektiği “donumla odun kesiyorum ve sana iştahla bakıyorum bebeğim” görsellerini hayatımıza katmış biri. Buna da şükür. Son 10 senelik sıkıntı bulutu olmasını bu argümanlarla affediyoruz. Elalemin popstarı skandallardan skandal beğeniyor kendine, Tarkan azimle bir don yağı. Biz de delirecektik Tarkan, delirt(medin) bizi Tarkan.
Artık çok geç tabi, yaşını başını aldı, evlendi yuvasını kurdu. Yeni dizimiz Duisburglu Gelin’i mutlu mutlu izledik Tarkan sayesinde. Her şey yeni Türkiye’nin istediği gibi oldu. Çatır çatır her yaz konser verdi, müzik hayatını da az biraz tembellik ederek olabildiğince sağlam bir şekilde sürdürdü. Ben bu şarkıcıların çeyrek asırda bir albüm yapmasını da anlamıyorum zaten. You had one job şekerim. N’apıosun o kadar sene? Torunumuza mı dinleteceğiz yeni albümünü? Tarkan da geçen sene çıkardığı Ahde Vefa denen TSM albümünü saymazsak son albümünü 2010 senesinde çıkardı. Olmuş mu 7 sene?
Neyse ki “10” bütün bu geçen zamanı telafi edecek kadar dolu ve uzun bir albüm. 14 tane yepyeni şarkı var albümde; küs olmadığı sevgili Sezen’den, uğuru Nazan Öncel’e, gençlik yıllarımızın en güzel yavaş şarkılarının sahibi Ümit Sayın’dan, dünyanın en güzel insanı Aysel Gürel’e kadar birçok isim geçiyor albümün kartonetinde. Düzenlemeler ise ahretliği Ozan Çolakoğlu’na ait. Gülşah Tütüncü, Serkan İzzet Özdoğan, Ayça Z. Aydın, Murat Matthew Erdem, Günay Çoban ve Tarkan’ın bizzat kendisi albümde emeği geçen diğer isimler.
Peki albüm nasıl? Meh! Sabahtan beri sekizinci dinleyişim sanırım, kulaklıklarımdan bana gelen melodiler, sesler, sözler beni mutsuz etmedi ama hiç şaşırtmadı. Albümde yeni tek bir şey yok; kışkırtıcı bir satır, yeni bir ses, farklı bir Tarkan yorumu, hiçbir şey. Bu albümün kötü olduğu anlamına gelmiyor, müzik konusunda benim gibi çok seçici bir insan değilseniz, Türkçe poptan özellikle tiksinmiyorsanız bir şekilde dinleyeceksiniz. Bugün Twitter hesabımda yazdım, albümün açılış şarkısı Yolla ile bir afrayla araba camı açılır, güneş gözlüğü yavaşça çıkarılır, kırmızıdan yeşile dönen trafik ışığında taksici gibi gaza basılır. Hemen ardından dinlediğimiz Çay Simit şıkır şıkır mezdeke şarkısı gibi. Tarkan ısrarla versatil bir insan ve şarkıcı olmaktan vazgeçmiyor. Bu iki alaturka şarkının aksine Çok Ağladım çok modern, günümüze uygun bir şarkı. Beni Çok Sev normalde dinlemeyeceğimiz ama sarhoşken kimbilir hangi insan aklımıza geldiği için dertlene dertlene dinleyeceğimiz yapış yapış, sümüklü bir şarkı mesela. Bal Küpü ile ikinci bir Gül Döktüm Yollarına denemesi yapmış ve ama sene 2017’de neden? Neden ceylan gözlü Tarkan? Kedi Gibi, Karma albümündeki dile takılan şarkılara çok benziyor. Sevdam Tek Nefes, düzenlemesiyle adeta bir 90’lar sonu şarkısı, remix şarkılar dinlemeyi yeni öğrenmiş Türkiye’ye bir armağan. Tüm bunların dışında Tarkan’ın yine asla vazgeçemediği duyar dolu şarkılar var; Affedin Bizi Çocuklar (müsaadenizle biraz kusup geleceğim) ve Biz Çocukken. Nazan Öncel’in şarkısı, Nazan Hanım’ın daha önce Tarkan’a verdiği şarkının en sevdiği kuzeni. Esintili, püfür püfür bir şarkı. Her telden şarkılar.
Tarkan hiç risk almak istememiş belli. “Hiç uğraşamam.” demiş adam. Haklı bir yandan da, tarzını yenilemek istese bir araba laf yiyecek, farklı sözler söylese topa tutulacak. Şu an Türkiye nasıl bir şeyse, o da öyle bir albüm yapmış. Değişik şeyler bekleyenler biraz üzülecek ama Tarkan diye kıyamayacak, ortalama şeylerin dünyanın en tatlı şeyi olduğuna inananlar çevire çevire dinleyecek. Sanat hayatında 25 seneyi dolduran, çok nadir bir güç barındıran imaja sahip bu adamdan daha şaşırtıcı, daha renkli, daha özgün bir albüm beklemek ben dahil herkesin hakkı. Ama yapmamış. O da öyle istemiş.
Hoş geldin Tarkan, hoş geldin starımız.
Albüm kapak fotoğrafı: Yiğit Eken